Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf TEKİN;
Türkiye’de binlerce otizmli öğrenci ve onların aileleri, eğitim sürecinde yaşanan ciddi sorunlarla karşı karşıya. Devlet okullarında bulunan özel eğitim sınıfları ve özel rehabilitasyon merkezleri, otizmli çocuklarımızın özel gereksinimlerine maalesef yeterince cevap veremiyor. Özel gereksinimli çocuklarımızın kendilerini ifade edememesi, onların haklarını savunmayı aileleri için daha zor hale getiriyor. Bu noktada, sınıflara kamera yerleştirilmesi, eğitimde şeffaflığı artıracak, ailelerin kaygıları giderilecektir...
Kameralı İzleme Sistemi Neden Gereklidir?
Otizmli öğrenciler, iletişim kurmakta güçlük çektikleri için, eğitim ortamında nasıl muamele gördüklerini veya herhangi bir olumsuz durumla karşılaşıp karşılaşmadıklarını ifade edemiyorlar. Bu yüzden aileler, sınıflarda neler olup bittiğini bilmek istiyor. Öğretmenlerin çocuklara karşı tutumu ve eğitim sürecinde uyguladıkları yöntemler hakkında bilgi edinmek, aileler açısından bir gereklilik halini almıştır. Kameralı izleme sistemleri, 30 günlük kayıt yapan cihazlarla tüm eğitim sürecini kayda alarak öğretmenlerin sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini şeffaf bir şekilde gözler önüne serebilir. Bu sistem aynı zamanda öğretmenlerin mesleki sorumluluklarına zarar vermeden, eğitimde etik standartların korunmasına yardımcı olacaktır. Çocuklara karşı adil, saygılı ve doğru yaklaşımların sergilenip sergilenmediğini göstermek için kamera kayıtları önemli bir araç olmaktadır. Eğer öğretmenler işlerini hakkıyla yapıyorsa, bu sistemin getireceği şeffaflık onların faydasına olacaktır. Bu konuda direnç gösterenler varsa, maalesef işlerini şeffaflıkla yapmadıkları yönünde bir algı oluşacaktır...
Şeffaflık ve Ailelerin Güvenini Sağlamak
Otizmli çocuklar, diğer çocuklardan daha fazla özen ve sevgiye ihtiyaç duyan bireylerdir. Onların özel gereksinimlerine yanıt vermek için eğitim ortamında ekstra hassasiyet gösterilmelidir. Ancak, pek çok aile, çocuklarının eğitim süreçlerinde ne kadar ilerlediğini görememekten ve öğretmenlerin çocuklara olan yaklaşımlarını sorgulamaktan yorgun düşüyor. Ülkemizde otizmli çocuk sahibi aileler bu konularda büyük mağduriyet yaşıyor. Eğitimde yer alan “çavuş-ahbap” ilişkileri, şikayetlerin üstünün örtülmesine sebep olabiliyor; aileler, İl Milli Eğitim Müdürlükleri’ne yapmış oldukları şikayetlerin ciddiye alınmadığını düşünüyor...
“Öğretmenin Özel Alanı” Tartışması
Bazı eğitim yöneticileri, sınıflarda kamera bulundurmanın öğretmenin “özel alanına” müdahale olduğunu öne sürüyor. Oysa eğitim bir kamu hizmetidir ve öğretmenlerin görevlerini yerine getirirken sergiledikleri tutum kamuya hesap verme sorumluluğu içinde değerlendirilmelidir. Öğretmenlerin özel alanları evleridir; sınıflar ise öğrenciler ve ailelerin hakkının söz konusu olduğu, kamusal bir alandır. Bu nedenle, kameralar yalnızca çocukların eğitim haklarının korunmasını sağlayan bir araçtır...
Ücretli Öğretmen Sorunu
Ayrıca, özel eğitim konusunda yeterli sayıda nitelikli öğretmen bulunmadığı için birçok sınıfa ücretli öğretmenler görevlendirilmektedir. Ancak, özel eğitim alanında uzman olmayan bu öğretmenler, otizmli çocukların ihtiyaçlarına yeterince yanıt verememekte ve disiplini sağlamak için yalnızca bağırma gibi yöntemlere başvurabilmektedir. Bu durum, özel gereksinimli öğrencilerin eğitim kalitesini düşürmekte, öğretim süreçlerine zarar vermektedir. Ücretli öğretmenlerin sınıfta çocukların ihtiyaçlarını nasıl karşılayacakları konusunda özel bir eğitim almadıkları görülmektedir; bu da otizmli çocuklar açısından büyük bir dezavantajdır...
Milli Eğitim Bakanlığı’na Çağrı
Sayın Bakanım, bu noktada sizlere büyük görev düşüyor. Sınıflarda kameraların bulunması, yalnızca çocuklarımızın güvenliğini sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda öğretmenlerin sorumluluklarını daha dikkatli bir şekilde yerine getirmelerini sağlayacaktır. Türkiye genelinde eğitimde şeffaflığı artıracak bu adımın, bizzat sizin talimatlarınızla ülkemizin dört bir yanına yayılacağına inanıyoruz. Otizmli çocuk sahibi aileler olarak devletimizden daha fazla destek bekliyoruz. Gereken hassasiyetin gösterileceğine ve özel gereksinimli çocukların eğitim sürecinde yaşadıkları sorunların bir an önce çözüleceğine dair inancımız tam. Bu sayede, her çocuk eşit ve adil bir eğitim hakkına kavuşacaktır...
Sevgilerimle / Ali ERTURAN
gazetecialierturan@gmail.com