Bu merkezler, özel gereksinimli çocukların eğitim ve gelişim ihtiyaçlarını belirlemek ve onları en uygun eğitim ortamlarına yönlendirmek amacıyla kurulmuştur. Temel hedefleri, bu çocukların haklarından yararlanmalarını sağlamak ve gerekli desteği sunmaktır...
Çocukların gelişim düzeylerini belirlemek için bilimsel ve standart testlerin yapılması gerekmektedir. WISC-R Zeka Testi, Denver Gelişim Tarama Testi ve Vineland Uyum Ölçeği gibi testler, çocukların gelişimsel düzeyini anlamak için kritik öneme sahiptir. Ancak Fethiye RAM'da bu testlerin yapılmadığına dair bazı iddialar ortaya çıkmıştır. Veliler, merkezde görev yapan uzmanların çocuklarla yalnızca kısa süreli görüşmeler yaparak değerlendirme yaptığını ve bu süreçlerin sağlıklı sonuçlar vermediğini belirtmektedir...
Fethiye RAM, son günlerde eleştirilerin odağı haline gelmiştir. İddialara göre, uzmanlar özel gereksinimli çocukları değerlendirirken yeterli test uygulamamaktadır; sadece kısa görüşmelerle karar vermektedir. Bu durum, ailelerin güvenini sarsmakta ve çocuklarının eğitim ihtiyaçlarının tam olarak karşılanmadığı düşüncesine yol açmaktadır. Örneğin, Dalyan’daki Naciye Tınaz Tepe İlköğretim Okulu'ndaki bir öğrenciyle ilgili bir veli, fiziksel engeli olan ve otizmli bir çocuğun hafif düzeyde raporlandığını, oysa aynı merkezde tüm özel gereksinimlerini karşılayabilen bir çocuğun orta düzeyde rapor aldığını ifade etmektedir. Bu çelişkili durumlar, Fethiye RAM'ın değerlendirme kriterlerine dair soru işaretleri oluşturmaktadır...
Bu noktada, Fethiye RAM müdürü ve yetkililerine sorulması gereken bazı sorular çıkıyor ortaya...
1- Özel gereksinimli çocukların durumunu hangi kriterlere göre değerlendiriyorsunuz?
2- 5-10 dakikalık kısa bir gözlemle çocuk hakkında kesin kararlara nasıl varabiliyorsunuz?
3- İddialarda yer alan testleri seviye veya düzey belirlenmesi için tüm çocuklarda uygulama yapıyor musunuz?
4- Okullardan ve Özel Rehabilitasyon merkezlerinden çocuklarla ilgili açıklamalı detaylı bilgi alıyor musunuz?
Bu sorulara şeffaf ve tatmin edici yanıtlar verilecek mi? Sanmıyorum, ama cevap verilmesi ailelerin güveninin yeniden sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır...
Türkiye genelinde benzer şikayetlerin olduğu gözlemlenmektedir. Aileler, kısa süren değerlendirme süreçlerinin çocuklarının ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadığını ve haklarını kısıtladığını dile getirmektedir. Türkiye'de 500 binden fazla otizm, zihinsel yetersizlik, işitme veya görme kaybı gibi özel gereksinimleri olan çocuk bulunmaktadır. Bu çocukların kaderi, RAM merkezlerindeki değerlendirmelere bağlıdır; ancak RAM'larin kararlarının bağlayıcı olmadığını belirtmek önemlidir...
RAM tarafından verilen raporlar, Anayasa niteliğinde değildir. Aileler, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde bu kararlara itiraz edebilirler. Bu hak, çocukların ihtiyaçlarına daha uygun bir eğitime ulaşması açısından oldukça değerlidir. Farklı bir RAM merkezinden yeniden değerlendirme talep edilerek çocukların haklarının korunması sağlanabilir. Ailelerin haklarını iyi bilmesi, çocuklarının geleceği için en doğru adımları atmalarını sağlayacaktır...
Sevgili okurlar, RAM merkezlerinin çocuklarımızın kaderini belirlemede önemli bir rolü vardır. Bu nedenle ailelerin haklarını bilmeleri ve çocuklarının gelişimi ile eğitim hakkı için seslerini duyurmaları gerekmektedir. Hakkını savunma konusunda kararlı olan aileler, çocuklarının eğitim süreçlerinde daha etkin rol alabilirler. RAM'larin objektif, bilimsel ve titiz bir değerlendirme süreci izlemesi, özel gereksinimli çocukların en iyi eğitimi alması için bir zorunluluktur...
Sevgilerimle,
Ali ERTURAN
gazetecialierturan@gmail.com