IAEA raporunda Rusya’nın kontrolünde bulunan Çernobil Nükleer Santrali’nde teknisyenlerin güç hatlarını onarmaya başladığı ancak santrale dizel yakıtla çalışan jeneratörlerden elektrik sağlanmaya devam edildiği belirtildi. IAEA, Zaporjiya Nükleer Santrali’ndeki nükleer malzeme ve faaliyetleri izlemek için kurulan koruma sistemlerinden düzenli bilginin geldiğini yapıldığı ancak Çernobil’deki sistemlerin hala kapalı olduğu vurguladı.
Ukrayna nükleer santrallerinin bağlı bulunduğu resmi devlet kurumu, Çernobil Nükleer Santrali’ndeki personelin giderek daha zor koşullarla karşı karşıya kaldığını açıkladı. Gıda rezervlerinin azalmaya başladığı, 211 teknik personel ve güvenlik çalışanının fiilen iki haftadan fazla bir süredir santral yerleşkesinde yaşadığını belirtti.
Rus kontrolüne geçen 6 reaktörlü Avrupa’nın en büyük nükleer santrali Zaporjiya’da durumun değişmediği ancak IAEA yetkililerin santral yönetimiyle iletişimde zorluk yaşadığı ifade edildi. Ukrayna’da bulunan 15 reaktörden 2’si Zaporjiya, 3’ü Rivne’de, biri Khmelnitsky'de ve ikisi de Güney Ukrayna Nükleer Santrali’nde olmak üzere toplamda 8 reaktörün faaliyette olduğu belirtildi.
Çernobil Nükleer Santrali’ndeki Reaktör 4, 1986 yılında patlamış ve aylar sonra çelikten bir yapıyla üstü kapatılmıştı. 2010 yılında uluslararası bir konsorsiyumla daha büyük bir yarım silindir şeklindeki yapı, raylar üzerinde inşa edildi ve 2016 yılında mevcut yapının üstüne kaydırılarak kapatıldı. 35 bin tonluk yapı, 100 yıl boyunca radyoaktif kalıntıları içeride tutacak şekilde tasarlandı ve Çernobil’deki radyasyonu 10’da bir seviyesine düşürdü.
Patlamadan sonra Reaktör 4’ün içinde benzerlikten dolayı ‘Fil Ayağı’ olarak adlandırılan ve erimiş kum, çimento ve yüksek oranda radyoaktif nükleer yakıt kütlesinden oluşan büyük bir kütle bulunuyor.
Fil Ayağı, 1980’lerde her saat yaklaşık 10.000 röntgen radyasyon yaydı, bu da üç metre uzaktaki bir insanı iki dakikadan daha kısa sürede öldürmeye yetiyordu. 2001 yılına gelindiğinde, bu oran saatte yaklaşık 800 röntgene düşmüştü.