30 Ağustos’taki Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde teğmenlerin "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sloganı atarak kılıç çattığı geleneksel yemin, gündemde geniş yer bulmuştu. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), bu davranışın disiplinsizlik olarak değerlendirildiğini ve Yüksek Disiplin Kurulu sürecinin başladığını duyurmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, disiplinin önemine vurgu yaparak, “Disiplinsizlikle ilgili yanlışlar Yüksek Disiplin Kurulu'nun değerlendirmesine bırakılmıştır,” ifadelerini kullanmıştı.
Gazeteci Tolga Şardan’ın gündeme getirdiği yeni bir iddiaya göre, Kara Harp Okulu'nda İzmir Marşı’nın okunması da “siyasi mesaj içerdiği” gerekçesiyle yasaklandı. Yasağın yazılı bir emirle değil, sözlü olarak üst düzey bir komutan tarafından bildirildiği öne sürülüyor.
Öğrencilerin yasağa rağmen İzmir Marşı'nı söylemeye devam etmesi üzerine bir takım komutanı olan üsteğmenden savunma alındığı belirtiliyor. Yasak kararının halen yürürlükte olduğu ve bunun hem öğrenciler hem de okul yönetimi üzerinde baskı yarattığı ifade ediliyor.
Kara Harp Okulu’ndaki bu olaylar, disiplinden ödün verilmemesi gerektiğini savunanlar ile özgürlüklerin kısıtlandığını düşünenler arasında tartışma yaratıyor. İzmir Marşı’nın "siyasi bir mesaj" olarak değerlendirilmesi ve "kılıçlı yemin" krizinin disiplin bağlamında ele alınması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin eğitim politikalarındaki hassasiyetleri bir kez daha gündeme taşıdı.
Gündemi sarsan bu olaylar, hem Kara Harp Okulu’nun hem de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gelecekte nasıl bir yaklaşım sergileyeceği konusunda dikkatleri üzerine çekiyor. Olayların sonuçları, sadece eğitim kurumlarında değil, kamuoyunda da geniş yankı uyandıracak gibi görünüyor...