Türkiye'nin Çernobil'i Gaziemir'de Radyasyon Testi Şok Etti
İzmir'in Gaziemir ilçesinde, nükleer atıkların gömüldüğü ve halk arasında "Türkiye'nin Çernobil'i" olarak bilinen bölgedeki tehlike, yapılan yeni testlerle bir kez daha gözler önüne serildi. Canlı yayında yapılan bir ölçümde, bölgedeki radyasyon seviyesinin güvenlik sınırının 219 katına çıktığı açıklandı. Bölge halkı ise kanser vakalarındaki artış ve ciddi sağlık sorunları nedeniyle yetkililerden acil çözüm bekliyor.
17 Yıllık Tehdit
17 yıl önce gömülen nükleer atıkların temizlenmesi, uzun süren tartışmalar ve yetersiz adımlar sonrasında nihayet başlamıştı. Ancak uzmanlar, bölgedeki temizleme çalışmalarının yetersiz ve tehlikeli olduğunu savunuyor. Deneyimsiz firmalar tarafından başlatılan kazı çalışmaları sırasında, 1 kg civarında radyoaktif tozun İzmir'in farklı bölgelerine yayıldığı öne sürülüyor. Bu durumun sadece İzmir değil, tüm Türkiye için büyük bir risk taşıdığı ifade ediliyor.
Kanser Vakalarında Ciddi Artış
Mahalle sakinleri, son yıllarda kanserden ölen kişilerin sayısında ciddi bir artış yaşandığını belirterek, sürecin daha bilimsel ve titizlikle yürütülmesi gerektiğini savunuyor. Bir mahalle sakini, "Çok büyük bir korku yaşıyoruz, endişeliyiz. Camlarımızı bile açamıyoruz. 2 yıl içinde burada 30 kişi kanserden öldü" diyerek endişelerini dile getirdi.
Canlı Yayında Şok Test
Deneyimli gazeteci Uğur Dündar’ın, emekli akademisyen Dr. Enver Yaser Küçükgül ile birlikte gerçekleştirdiği canlı yayında, bölgede yapılan radyasyon testi sonucu tüm Türkiye'yi şok etti. Dr. Küçükgül, cihazıyla yaptığı ölçümlerde bölgedeki radyasyon seviyesinin güvenlik sınırının 219 katı olduğunu tespit etti. "Burası bir radyoaktif alan, sahadaki radyoaktif miktarını tam olarak belirlemek için derin sondaj ve karot analizleri yapılmalı. Şu ana kadar bu çalışmalar yeterince yapılmadı" diye konuştu.
Yetkililere Çağrı
Bölge halkı, acil önlemler alınması için yetkililere çağrıda bulunurken, bilimsel ve kapsamlı bir inceleme yapılması gerektiğini vurguluyor. Gaziemir’in nükleer tehdidi, sadece İzmir'i değil, tüm Türkiye'yi ilgilendiren büyük bir sağlık krizi haline gelmiş durumda.