Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, Konya'nın Meram ilçesinde yedi kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırı ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında 10 kişinin gözaltına alındığını, olayı gerçekleştiren şüphelinin ise yakalanması için çalışmaların sürdüğünü açıkladı.
Konya'nın Meram ilçesinde daha önce de saldırıya uğrayan Kürt bir aileye silahlı saldırı düzenlenmiş, olayda aralarında kadınların da bulunduğu yedi kişi yaşamını yitirmişti.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında delil toplama işlemlerinin devam ettiği belirtildi. "İlk bulgulara göre olayın komşu iki aile arasındaki önceye dayalı husumete dayandığı değerlendirilmektedir" denilen açıklamada, söz konusu husumetin ilk olarak 2010 yılında yargıya intikal ettiği kaydedildi.
Aile bireyleri arasında 12 Mayıs'ta çıkan kavga nedeniyle başlatılan 16 müşteki ve şüphelinin bulunduğu soruşturma kapsamında altı kişi hakkında tutuklama kararı verildiği, iki kişinin tutukluluk halinin devam ettiği ifade edildi.
İki aile arasında 22 Mayıs'ta yine kavga çıktığı, bu olayla ilgili başlatılan soruşturma 20 müşteki ve şüphelinin bulunduğu, adli tahkikatın devam ettiği bilgisi verildi.
Başsavcılığın açıklamasında "Dün meydana gelen hadisenin faili olduğu kamera görüntüleri ile değerlendirilen şüphelinin iki aile arasında 12.05.2021 ve 22.05.2021 tarihlerindeki daha önce yaşanan ve soruşturma konusu olan olaylarda mağdur ya da şüpheli olarak taraf olmadığı anlaşılmıştır" ifadesi yer aldı. Olayı gerçekleştiren ve halen yakalama çalışmaları devam eden şüpheli dışında 10 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.
"Eylemin ırkçı nefret saikiyle işlendiğine dair iddialar gerçeği yansıtmamaktadır" denilen açıklamada "Öte yandan provokatif paylaşımlarda bulunarak olayı kasten çarpıtan kişiler hakkında soruşturma başlatılmıştır" ifadelerine yer verildi
.
Konya'da yedi kişinin öldürüldüğü silahlı saldırıya sosyal medyada #KonyadaKatliamVar etiketiyle tepki gösterildi. HDP de saldırıyı "ırkçı" olarak nitelendirdi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, saldırı sonrasında yaptığı açıklamada, "İktidarın nefret ve tahrik dili bu katliamın başlıca sorumlusudur. Bu iktidar uzun süredir HDP’yi, HDP üzerinden Kürtleri hedef gösteren nefret dilini yoğun bir şekilde kullanmakta ve katliam politikalarına zemin hazırlayacak açıklamalar yapmaktadır" ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, saldırıya "Saldırının ırkçı saiklerle işlenmiş olma ihtimali, konuyu titizlikle ele almamızı gerektiriyor. Katliamı kınıyor, iktidar partisini kutuplaştırıcı dilinden vazgeçmeye davet ediyorum" sözleri ile tepki gösterdi.
Gelen tepkilerin ardından Konya'daki olay ile ilgili açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "bu katliamın istismar edilmeye çalışıldığını" belirterek, "Bu meselenin Türk- Kürt meselesiyle ilgili herhangi bir tarafı yok. Bu meseleye çekmek, altını çizerek söylüyorum, bu saldırı kadar tehlikeli ve bu saldırı kadar hem kınanacak hem de alçak bir değerlendirme olarak nitelendirilecek bir anlayıştır. Bu memleketin kardeşliğiyle kimse uğraşmasın" dedi.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Provokatif yönlendirmelerin aksine olayın etnik veya ideolojik bir saikle gerçekleştiğine dair bir bulgu söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu da, Konya'daki saldırı ile ilgili yaptığı açıklamada sosyal medya ve basında çıkan bazı haberlerdeki iddiaların aydınlatılmasını talep etti. Yaptığı yazılı açıklamada "Katledilen ailenin önceki günlerde can güvenliklerinin tehlikede olması sebebiyle yetkili makamlardan yardım isteyip istemedikleri konusunda kamuoyu bilgilendirilmelidir" diyen Feyzioğlu, aileye yönelik tehdidin yetkililer tarafından daha önce bilinip bilinmediğinin araştırılması gerektiğini vurguladı.
"Katliamın arkasında etnik kimlik veya başka bir ideolojik sebebin bulunup bulunmadığı konusu ayrıntılı olarak incelenmelidir" diyen Feyzioğlu, sonuçların da bir an önce kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini belirtti.
Feyzioğlu, "Provokasyonları önlemenin yolu konunun her açıdan soruşturulacağı konusunda güvence vermek ve en önemli kamu yönetimi ilkelerinden olan şeffaflığı hayata geçirmektir" dedi.
DW/JD, AI
Kaynak: © Deutsche Welle Türkçe