Dünya Sağlık Örgütü de yaptığı açıklamada hastalığın yayılma hızı ve hastalığın etkisini ortaya koyan iki çalışmadan bahsetti.
Henüz herhangi bir bilimsel dergide yayınlanmamış olan ilk çalışmada Delta varyantına yakalanmış bir kişiyle temas edip karantina altına alınan kişiler incelendi.
Çin'deki çalışmada yapılan PCR testlerinin sonuçları ortalama dört gün sonra pozitif gelmeye başladı. Daha önceki virüs varyantlarıyla ilgili yapılan testler ortalama 6 gün sonra pozitif sonuç veriyordu.
Ayrıca ilk pozitif sonuç alınan testlerdeki virüs yoğunluğunun da daha önceki varyantlardan bin 200 kat fazla olduğu tespit edildi.
DSÖ, çalışmaların bu varyantın hastalığın erken evrelerinde kendi kendini kopyalama hızının daha fazla ve daha bulaşıcı olabileceğini ortaya koyduğunu belirtti.
Kanada'da yapılan ikinci çalışma ise Covid-19'un Delta varyantına yakalanan kişilerin daha önceki virüs tiplerine göre sağlık riskinin daha yüksek olduğu tespit edildi.
Buna göre hastaneye yatırma ihtiyacı yüzde 120, yoğun bakım ihtiyacı da yüzde 287 daha fazla. Ölüm riski ise yüzde 137 daha yüksek.
Geçtiğimiz hafta dünya genelindeki koronavirüs vakaları yüzde 12 artış göstererek 3,4 milyon yükseldi. Yeni vakalardaki artış yüzde 44 ile Endonezya'da görülürken onu yüzde 41'lik artışla İngiltere izledi.
İlk kez Hindistan'da görülen ve İngiltere'nin ardından diğer ülkelerde de hızla yayılan Delta varyantına dair belirtiler diğer varyantlara göre farklılıklar gösteriyor.
Zoe Covid Semptom Gubu'nun çalışmasında kaydedilen bilgilere göre Delta varyantı baş ağrısı, burun akıntısı ve boğaz ağrısı ile kendini gösteriyor. Bu belirtiler gençlerde ağır bir soğuk algınlığı şeklinde ortaya çıkıyor.
Klasik Covid-19 hastalığının ana belirtileri ise yüksek ateş, yeni ve sürekli öksürük ile tat ve/veya koku kaybı şeklinde biliniyor. Bu belirtileri gösterenlerin vakit kaybetmeden Covid-19 testi yaptırmaları isteniyor.